TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNDE SURİYELİLERİN YERİ

 Arap  Baharı                   

18 aralık 2010 Tunus'ta başlayan ayaklanmalar sırasıyla; Mısır, Libya, Suriye, Bahreyn, Ürdün ve Yemene sıçramış ve buralarda monarşi ile yönetilen bir çok iktidardaki mevcut durumun değişmesine zemin hazırlanış ve demokratik bir yapı almaya çalışılmış olsa da tam anlamıyla gerçekleştirilememiştir. bu ülkeleri ellerinde bulunduran despotlar halkın çıkartmış olduğu protestolara şiddetle karşılık vermesi ve batılı ülkelerin buralarda kendi silah ticaretlerini sürdürmek adına buralarda çıkan protestoları, iç savaş boyutuna taşıyarak daha çok insanın ölmesine ve milyonlarca insanının yerinden göç etmesine neden olmuştur. 

                                                                                                                                                                             
Türkiye'nin Arap Baharındaki Yeri

Arap baharının başlamasında Türkiye'nin önemli bir rolü olduğunu söyleyen bir çok söylenti olsa da elle tutulur bir yanı olmamasının yanında dönemin dışişleri bakanı olan Ahmet Davutoğlu'nun batı ülkelerinin desteğiyle bu ayaklanmalara öncülük sağladığı ve bunun Türkiye'ye atfedildiği bir durumu ortaya çıkarmıştır. Tabi ithamların doğruluk payının yüksek olduğu bazı durumlarda söz konusu olduğunu söyleyebiliriz. özelikle Libya'da ortaya çıkan ayaklanmalarda batı ülkelerinin M. Kaddafi karşıtı muhaliflerin yanında yer alması ve Türkiye'nin de bu koalisyonda içinde bulunması, Arap baharını destekleyen durumunun yanında; 20 temmuz 1974 başlayan Kıbrıs Barış Harekatı sonrası batı ülkelerinin Türkiye'ye silah ambargosu uygularken Libya'nın başında bulunan M. Kaddafi silah yardımında bulunmuştur. bu da dostun iyi günde mi kara günde mi belli olduğunun göstergesinin yanında Türkiye'nin niye Müslüman olan bir ülkeye karşı bir savaş içerisinde olduğu sorusunu sormadan edemiyor. acaba kendisi çok demokratik bir ülke olduğu için onlara da bunu aşılamaya mı çalışıyor. Ümmetçilik dediğin böyle olmalı(!!!).

...ve Suriyeliler       

Arap baharının Suriye'de 15 mart 2011'de başlamasıyla kısa bir süre içerisinde bir iç savaşa dönüşmesiyle milyonlarca sivil insanın ölmesinin yanında milyonlarcası göç etmek zorunda kaldı. ölenlerin göç edenlere oranla daha şanslı saymak daha doğru olacaktır. çünkü kendi topraklarından göç etmek zorunda kalan bu insanların farklı topraklarda hem yaşama çalışmaları hem de bu topraklarda büyük bir adaptasyon sorununun yanında dışlanmanın büyük bir etkisi söz konusu olmuştur.  Suriye'ye komşu olan Türkiye belki de Suriye'nin en fazla göç verdiği ülkedir. bunun temel nedeninin göç çerçevesinden baktığımızda Türkiye'nin bir geçiş ülkesi olarak görünmesinin büyük bir etkisini olması yanında komşu ülkelere oranla refah düzeyinin yüksek olması ve Türkiye'nin Suriye'de yürütmüş olduğu politikalara bağlı olarak Türkiye'ye göçlerin  olduğunu görmekteyiz. Türkiye'ye gelen Suriyeliler üzerinden nasıl bir politika yürüttüğü kısmına baktığımızda; Türkiye'nin başında bulunan iktidarın bir çok yönden Suriyelileri kullanma içerisinde olduğunu söyleyebilir. 

Bunlar şunlardır:

1. Göçmenleri Avrupa'ya karşı bir silah olarak kullanması
2. Suriyeli göçmenlerin, Suriye'deki rejime ve Kürt yapılanmalarına karşı eğitilmesi
3. iktidarın ümmetçilik anlayışı çerçevesinden yola çıkarak ileri tarih de önemli bir oy nüfusu elde etmek için göçmenleri sürekli muhalefete karşı koruması.
4. ulus anlayışı yerine ümmetçilik anlayışının ülkeye yerleştirilmeye çalışılması.

bu maddeler arasında üçüncü madde bizim için çok önemli, bizim için dediğime bakmayın muhalefet partileri için önemli aslında. neyse üçüncü maddeye baktığımızda ülke içerisindeki nüfus popülasyonuna baktığımızda çeşitlilik gösterse de bu çeşitliliğin içine Suriyelilerin eklenmesi ve önemli bir oy nüfusu elde olacağı kesin ama bu nüfusun kimde yana olacağına baktığımızda, görülen köy kılavuz istemez misali AKP'nin geleceğine yatırım yaptığı ve nüfusla daha çok iktidarda kalacağı kesin gibi görünüyor. Bu var sayıma nereden vardım derseniz. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında balkanlardan gelen insanların CHP ya da Atatürkçü düşünce yapısı içinde olduğu ya da Atatürkçü düşünceyi savunan ilk kişilerin bu insanlar olduğunu söyleye biliriz. bu insanlar balkanlardan mübadele edilirken ülkede bu insanlara sahip çıkan CHP olduğu için bu durumun o insanların torunların veya evlatları olduğunu söyleyebilir.  

 kaynak

https://tr.wikipedia.org/wiki/Monar%C5%9Fi#:~:text=Monar%C5%9Fi%2C%20bir%20h%C3%BCk%C3%BCmdar%C4%B1n%20devlet%20ba%C5%9Fkan%C4%B1%20oldu%C4%9Fu%20bir%20y%C3%B6netim%20bi%C3%A7imidir.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Monar%C5%9Fi#:~:text=Monar%C5%9Fi%2C%20bir%20h%C3%BCk%C3%BCmdar%C4%B1n%20devlet%20ba%C5%9Fkan%C4%B1%20oldu%C4%9Fu%20bir%20y%C3%B6netim%20bi%C3%A7imidir.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Arap_Bahar%C4%B1#:~:text=Arka%20plan-,Nedenler,Buazizi'nin%20kendini%20yakmas%C4%B1yla%20ba%C5%9Flam%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.

https://www.google.com/search?

q=arap+bahar%C4%B1+nas%C4%B1l+ba%C5%9Flad%C4%B1&sxsrf=ALeKk00aePXePWQ14SiJGy7BYSVGHsIFcw:1606595599741&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=2ahUKEwj-l5SAi6btAhWRjqQKHaMBDSIQ_AUoA3oECAgQBQ&cshid=1606595634127852&biw=1366&bih=657#imgrc=NHjtW1yjEXGV8M